KISKANÇLIK NORMAL Mİ?

Kıskançlık, kişinin önemli bir ilişkisine yönelik, bazen gerçekten var olan bazen de varsayımda bulunduğu bir tehdit sonucu ortaya çıkar. En çok romantik ilişkilerde görülse de, kardeşler arasında veya iş arkadaşları arasında da görülebilir.

Kıskançlık 3 kişiliktir. Kişi, kişi için önemli olan ve ilişkide bulunduğu kişi ve o ilişkiyi tehdit ettiğini düşündüğü üçüncü kişi vardır. 

Kıskançlık ile sıkça karıştırılan bir başka duygu hasettir. Haset iki kişiliktir. Bir başkasına veya bir şeye karşı duyulan eksikliktir. Kıskançlık ise var olanı kaybetmekle ilgilidir.

Kıskançlıkta tehditin kendisi değil, tehdite verilen anlamla alakalı bir durum vardır. Kıskançlığın türlerini, dozunu, aşırılığını belirleyen de bu anlam yüklülüğüdür.

Sanrılı ve saplantılı kıskançlık olarak nitelendirilen, hastalıklı kıskançlık da denen, hatta William Shekaspeare'in eserine konu olan Othello Sendromu olarak karşımıza çıkan kıskançlık, hayatımızın bir çok alanında karşımıza çıkabilir.

Partnerinizin karşı cinsle yaşadığı tüm ilişkiler sizin için bir tehdittir. Bu düşünceyi aklınızdan çıkaramazsınız. Hatta iddialarınız o kadar güçlüdür ki, kanıt aramaya bile gerek duymazsınız çünkü zaten inanıyorsunuzdur o şeyin olduğuna.

Aşırı kıskançlıkta kişi işlevselliğini sürdürmekte zorlanır. Günlük rutin işlerini devam ettiremez. Uyku problemleri yaşayabilir. Sürekli o düşünceler ile muhattap olmak durumunda kalır. Böyle bir kıskançlık durumunda uzman desteği alınması gerekmektedir.

Kıskançlık, tehdit faktörüne verilen anlamla ilgilidir. Örneğin partnerinizin karşı cinsten biriyle konuşmasını tehdit olarak görüp, bununla ilgili olumsuz inanışlarınız fazlaysa haliyel eyleme geçmeniz ve kısıtlayıcılığınız artar. Bu durum kıskançlık duygusunun sizi buram buram esir almasına neden olacaktır.

Kıskançlığın varlığını kabullenip, eyleme geçme durumu katı değilse, kısıtlayıcılık yoksa, anlayış ve ifade üzerine ise bu durum olağan bir duygu şeklindedir. 

Kıskançlıkla baş edebilmek için öncelikle sorunun nereden kaynaklandığına bakmak gerekir. Kişinin değerleriyle veya özgüveni ile alakalı bir durumsa bu konuda çaba göstermek ve gerekli durumlarda destek almak önemli.

Kıskançlık duygusu kişiyi yıpratıyor, hayat kalitesini düşürüyorsa Psikoterapi desteği alınmasını öneririz. Psikoterapi kişinin iyi oluş halinizin sürekli olmasını amaçlar ve aslında kişinin kendisine tuttuğu bir aynadır. Burada kişinin benliğine dair bir yolculuk vardır. Bu yolculuk hep arayışlar ve anlamlar ile doludur.